HAREM VE MÜCEVHER

Temmuz ayında Sayın Prof. Dr. Gül İrepoğlu'nun Topkapı Sarayı'ndaki Harem ve Mücevher konulu seminerine katılmıştım.  Sayın İlber Ortaylı'nın tanıtım ve takdim konuşmasını takiben Gül Hanım kısaca Harem'i tanıttı. Harem mücevherlerini bütün özellikleriyle  slaytlar eşliğinde anlattı. Eserleri tanıtımı, anlatımı o kadar etkiliydi ki resmen Harem'i yaşattı.  

Sonra Harem Bölümü ve Harem Sergisi gezildi. 

Sergi gezilmeden önce eserlerin slayt ile tanıtılması bilgi açısından kalıcılık sağladı. 

Osmanlı İmparatorluğu'nun ruhunu anlamak için mimarisiyle, mücevheriyle kendine öz kültürüyle keşfetmek lazım.

Gül İrepoğlu askı hakkında bilgi verirken

 (Sultan II. Mahmut Dönemi altın,gümüş, elmas, inci, mine askı) 

PADİŞAHIN EVİ: HAREM-İ HÜMAYUNU SERGİSİ

Sergide neler var? 

Mücevher sadece kolye, yüzük, bilezik değil değerli taşlardan ve maddelerden yapılan her türlü kıymetli eşya.

Tesbihler, sorguçlar, kabzası som zümrütten hançer, kubbelerden sarkan saltanat alameti askılar, neceften veya çin porseleninden yapılan yazı kutuları, yakut ve altınla yapılan Kur-anı Kerim Ciltleri, mücevher gibi işlenen altın, sedef, mercan.... kaşıklar, aynalar, mahfazalar, gülabdanlar, buhardanlar, güç ve ihtişam simgesi mühürler, işlemeli beşikler, yelpazeler, sineklikler, satranç taşları, nargileler,.....

Her mücevherde bir hikaye bir yaşanmışlık var. 

Seminerden ve sergiden sonra Topkapı Sarayı'nın en çok sözü edilen ama en yanlış bilinen yeri, Harem olduğunu anladım. 

Fincan zarfları ve tepsi örtüsü

Harem Semineri'ne mutlaka gidin. 10 Temmuz'da başlayan seminerler eylül sonuna kadar devam edecekti; has ahırların da ziyarete açılmasıyla 9 Ekim'e kadar seminerleri uzattıklarını  öğrendim.

Yazı Kutuları Kalemlikler