NARLIKUYU MÜZESİ, CENNET CEHENNEM, ASTIM MAĞARASI

Haftasonu Silifke - Narlıkuyu sahillerindeydim. Narlıkuyu müzesi, Astım Mağarası ve Cennet-Cehennem'i görme fırsatım oldu. Buralara yolunuz düşerse mutlaka ziyaret etmeli bu doğal güzellikleri, tarihi yaşanmışlıkları görmelisiniz.

Narlıkuyu Koyu Antik Çağ ve Bizans Döneminde Cennet-Cehennem'e tapınma ve geziye gelenler için bir deniz kapısı olmuştur. Ortaçağda ismi Porto Colomie diye bilinen bu yerleşim yeri görkemli bir hamama sahiptir. M.S. 4. yüzyıla ait bu hamam yapısından bugün sadece su yalağı ile yıkanma bölümündeki taban mozaiği günümüze gelebilmiştir.

Doğu Roma İmparatorluğu yönetiminde yüksek bir göreve sahip olduğu anlaşılan Poimenius, Cennet Obruğu'nun derinliklerinden geçerek Narlıkuyu'daki doğa harikası küçük körfezde

denize karışan tatlısu kaynağından yararlanarak bir yunak yaptırmış; tabanını da mozaikle bezetmiştir. Siyah, beyaz ve sarı renkli taşlarla oluşturulmuş mozaikte geometrik, yöresel kuş ve çiçek motifleri ile Antik Dönemin baş tanrısı Zeus'un üç kızı Aglaia, Thalia ve Euphrosine resmedilmiştir. Zeus'un bu kızları güzelliği ile ünlü Uyum Tanrıçası Eurynome'den doğmuştur. Üç kız kardeş Kharites olarak anılır. Bu isim eski Yunanca'da parlaklık, ışıltı ve güzellik anlamına gelen kharis sözcüğünden türetilmiştir. Kharitler sanatın her dalının koruyucusu ve insanlarla tanrıların esin kaynağıdır. Tanrıçaların tasviri üzerinde ''Ey dost, bu güzel hamamın suyunun saklı olan kaynağını kimin bulduğunu sorarsan, bil ki o kişi, kutsal adaları dürüst yöneten ve imparatorların da dostu olan Poimenios'tur.''sözlerini içeren bir yazıt bulunmakta ve hamamı yaptıran kişinin adı verilmektedir.

1975-1976 yıllarında Roma dönemi'nde inşa edilmiş bir hamama ait taban mozaiği bir bina içine alınarak müze oluşturulmuştur.

Narlıkuyu Cennet Bahçesi'nde Cennet-Cehennem olarak tanınan Korykion Antron'daki Cennet obruğunun derinliklerinde küçük bir akarsu bulunmaktadır. Bu akıntı Narlıkuyu'daki doğa harikası küçük körfezde denize karışır. İşte tam bu noktada M.S. 4. yy'a ait bir Roma hamamı inşa edilmiştir. Hamamın zemin mozaikleri üzerinde üç güzeller olarak adlandırılmış olan antik dönemin baş tanrısı Zeus'un üç kızı resmedilmiştir; Aglaia, Thalia ve Euphrosine.

Müze çıkışının tam karşısında çeşit çeşit turşulardan gözümü alamadım. Turşuları yapan Döndüye 'den kaya koruğu ve deniz börülcesi turşularını aldım. Döndüye sadece çeşit çeşit turşu değil reçel ve zeytin de yapıp satıyor. 

Cennet Obruğu

Obruklar doğal çöküntü sonucu meydana gelmiştir. Cennet olarak adlandırılmış çukura 455 basamakla inilebilmektedir. (Kendinize güveniyorsanız bu basamakları inin derim. Basamaklar 455 adet ama zaman zaman yükseklikleri fazla olduğundan siz 600 basamak olarak varsayın.)
Obrukta M.S. 5. yada 6. yy.'da yapılmış olduğu düşünülen bir şapel bulunmakta ve şapelin giriş kapısı üzerindeki yazıtta, Paulus adında dindar bir şahıs tarafından Meryem Ana adına yaptırılmış olduğu yazmaktadır.Kubbenin içi Hz. İsa ve havarilerin betimlenmiş olduğu fresklerle süslenmiştir. Obruğun dibinde ise küçük bir akarsu bulunmakta ve uzun bir mesafeyiyerin altından katederek Narlıkuyu'dan denize karışmaktadır.

CEHENNEM OBRUĞU

Cehennem Çukuru veya Obruğu korkutucu boyutta çapı büyük ve oldukça derin.

Cennet Obruğunun 100 m. kadar yakınında bulunmaktadır. Ağız çapı 30 m. en derin noktası 120 m. civarındadır. Son derece sarp olan bu çukura inilememektedir. Antik dönemin çok tanrılı Yunan kültürünün ürünü olan ünlü bir hikayenin bu mekanda geçtiği rivayet edilir. Farklı anlatımları bulunan bu hikaye özetle şöyle gelişir:

Mitolojiye göre yüz başlı alev püskürten dev bir ejderha olan Typhon, zaman zaman tanrılar tanrısı Zeus ile savaşmaktadır. Bu çarpışmalardan birinde Zeus'u yenilgiye uğratmış ve tanrıyı Korykos'ta, daha sonra Cehennem ismi verilmiş olan bu mağaraya kapatmıştır. Tanrılar dünyasının diğer önemli ismi olan Hermes, Pan ile birlikte Zeus'u bu mağaradan kurtarmış ve bu kez Zeus Typhon'un peşine düşmüştür.

Typhon'u gördüğünde, Etna dağını dev ejderhanın üzerine fırlatarak, onu yerin derinliklerine hapsetmiştir. Antik Dönemin en korkulu volkanı olan ve günümüzde de ektif bir yanardağ olan Sicilya adasındaki Etna dağının hikayesi de bu mitoloji ile bağlantılıdır. Belki bu hikayeye dayanarak , belki de ürkütücü derinliğinden ötürü, bu obruğa Cehennem adı verilmiştir. 

Cennet Obruğu

Cehennem Obruğu

ASTIM MAĞARASI

Cennet-Cehennem'den sonra sarkıt ve dikitlerin bulunduğu Astım mağarasını ziyaret ettim.

İçeriye, çevresinde dönerek bir merdivenden aşağıya iniliyor. İçerisinde oldukça uzun yollar bulunan  mağara çok ilginç görünümde. Korku filmlerini andıran sarkıt ve dikitler arasından sürekli ince sular sızmakta. İçerinin rutubetli olmasından dolayı havası astımlılara iyi geliyormuş. 

Bu güzellikleri görmenin tatlı yorgunluğundan sonra yörenin bilinen balıkçısı Yörük Apo'da balıklarımızı yedik.