AŞURE: BOLLUK VE BEREKET TATLISI

Bu ay A+ Dergisi için hazırladığım Aşure ile ilgili yazımı ve tarifini blogumda sizlerle paylaşıyorum.

Kültürümüzde bolluğu, bereketi, dostluğu, paylaşımı temsil eden aşure, yüzyıllardır Muharrem ayının onuncu günü pişirilir ve bu gün Aşure günü olarak bilinir. Miktarı bol tutulur ve eşe, dosta, komşuya dağıtılır. Aşure ile bir anlamda bolluk ve bereket temennisi de paylaşılır. 

İçindeki malzemeler bolluğu ve bereketi simgelediğinden ilk kez nerede ne zaman pişirildiğine dair rivayetler bulunmaktadır. En bilineni Nuhun gemisi ile ilgilidir. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması sonununda Nuh Peygamber ve yanındakiler bir kutlama yapmak isterler. Erzak çuvallarında kalan ne varsa bir araya getirilip aşure tatlısı pişirilir. 

Ayrıca; İbrahim Peygamber'in ateşte yanmaması, Yakup Peygamber'in oğlu Yusuf'a kavuşması, Eyyüp Peygamber'in hastalıklarının iyileşmesi, Yunus Peygamber'in balığın karnından çıkması, Musa Peygamber'in kızıl denizden geçip İsrailoğullarını Firavundan kurtarması, İsa Peygamber'in doğumu ve göğe yükselmesinin Muharrem'in onuncu gününde yani Aşure gününde meydana geldiğine inanılır. 

Buğday aşurenin ana malzemesidir. Buğdaya nohut, fasulye, kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm eklenip pişirilir. En üstü de tarçın, ceviz, fındık, fıstık, nar ile süslenir. Bu muhteşem lezzetteki faydalı tatlı ister ılık, ister soğuk yenebilir. Halk arasında da ''Kızı olanın mutlaka Aşure pişirmesi ve dağıtması gerekir'' söylentisi vardır. 
Aşure pişirmek isteyenlere bu yıl 13 Kasım'da başlayacak olan Aşure ayı için tarifimiz:

Aşure pişirmeye başlamadan bir gece önce hazırlık yapılması gerekiyor. 
Burada ölçüler 1 su bardağına göre verilmiştir. Yapacağınız miktara göre ölçüyü arttırıp eksiltebilirsiniz.

MALZEMELER

• 2,5 bardak aşurelik buğday
• Yarım bardak pirinç 
• 1 bardak nohut 
• 1 bardak fasulye 
• 1 bardak kuru üzüm
• 1 bardak kuru kayısı
• 8-10 adet hurma
• 1 adet küçük boy elma 
• 1 adet ayva
• 1 adet limon
• 1 adet portakal 
• 2 parça kabuk tarçın
• 1 bardak süt 
• 6,5 veya 7 bardak şeker 

Üzeri İçin: 

• Ceviz, kavrulmuş fındık, kavrulmuş yerfıstığı, badem, nar
• Toz tarçın

YAPILIŞI 

1. Bir gece önce nohut ve fasulyeyi ayrı tencerelerde suda bekletin. 
2. Yine bir gece önce aşurelik buğdayı iyice yıkayın. Geniş bir tencereye alın; üzerini 5-10 cm. geçecek kadar su ile doldurup ocakta bir taşım kaynatın. Kapağını kapatın ve sabaha kadar bekletin. Sabah buğdaylar suyu çekip iyice açılmış olacaktır. 
3. Aşurelik buğdayı pirinçle birlikte iyice açılıncaya kadar ocakta su ile pişirin. Gerektikçe üzerine sıcak su eklemesi yapın. 
4. Nohut ve fasulyeyi ayrı tencerelerde iyice pişirin. Nohut ve fasulye piştikten sonra fazla kabuklarını alabiliyorsanız alıp temizleyin. 
5. Bu arada buğday pişerken, kuru üzümün varsa saplarını temizleyip suda bekletin. 
6. Kuru kayısıları küçük doğrayıp 1 bardak su ve yarım bardak şeker ile ocakta biraz yumuşayıncaya kadar pişirin. 
7. Elmayı küçük doğrayın ve kararmaması için suda bekletin. 
8. Ayvanın kabuğunu kalınca soyup bir kenarda bekletin. Bir parça ayvayı ince ve küçük doğrayıp suda bekletin. 
9. Limon kabuğunu rendeleyin. 
10. Portakal kabuğunu oldukça küçük doğrayın. Acısının gitmesi için üzerine sıcak su döküp bekletin. Portakal kabuklarını sudan alın ve suyunun gitmesi için iyice sıkın. 
11. Hurmaların çekirdeklerini temizleyip küçük doğrayın ve servis kaselerine bir iki adet yerleştirin.
12. Aşurelik buğday iyice pişince nohut ve fasulyeyi ekleyin. 
13. Biraz kaynayıp kaynaşınca kuru üzümü, kuru kayısıyı, doğranmış elma ve ayvayı, ayva kabuğunu, kabuk tarçını, portakal kabuğunu ve şekeri ekleyip kaynatın. Gerekirse sıcak su eklemesi yapın. Kıvama gelirken limon rendesini ve sütü ekleyin. Koku vermesi için eklenen ayva kabuğunu ve kabuk tarçını içinden çıkarın. 
14. Aşure kıvam alınca ocakta kısık ateşte kaynarken kepçe ile küçük porsiyonluk veya büyük kaselere paylaştırın. Aşureler oda sıcaklığına gelince buzdolabına alın.
15. Üzerini isteğinize göre iri dövülmüş ceviz, fındık, fıstık, badem, tarçın ve nar taneleri ile süsleyip servis yapın. 

*Fotoğraflar için Emre Şekeroğlu'na teşekkür ederim.